Progim Yalın Dönüşüm & Yazılım

Yalın üretim nedir?

Yalın Üretim, sistemdeki israfların sürekli azaltılmasıyla verimlilik artışı sağlayan, işletmenin tüm bölümlerinin proseslerinin “geçiş süreleri”ni kısaltan, müşteri tarafından talep edilen ürünlerin “kalite, maliyet ve teslimat” faktörlerini iyileştiren, böylece işletmenin, karlılığını ve rekabet gücünü artıran, aynı zamanda çalışanlarda “kişisel sorumluluk” ve “karşılıklı saygı” ile “sürekli iyileştirme”nin teşvik edildiği bir İşletme Stratejisi’dir.

Progim Yalın Dönüşüm, yalın üretim tekniklerinin sahada fiili olarak uygulanmasını sağlayarak tüm çalışanların sisteme olan bakışını kısa zamanda pozitife çevirir, güven sağlar.

Çalışanlar “Yalın Üretim Sistemi” teorisinin çok güçlü olduğunu eğitimlerde gördüğü kadar pratiğinin de sahada kolayca uygulanabilir olduğunu görür.
Uzun yıllara dayalı saha tecrübesi olan danışmanlarımızla “Yalın Dönüşüm”ü haftalık Kaizen Çalıştayları ile gerçekleştiriyoruz.

Progim kurulduğundan bu yana yüzlerce başarılı kaizen çalıştayı ile yalın üretim uygulamalarını hayata geçirdik.

Kaizen çalıştayları seçilen bölgede bir haftalık sürede yapılan iyileştirme ekip çalışmalarıdır. Bu yöntemi o kadar etkin ve başarılı uyguluyoruz ki Kobiler 6 ay-1 yıl sonra nasıl bir firma olacaklarını, daha ilk haftada olmuşunu görerek gözünde canlandırabiliyorlar. Bu da firmanın tüm çalışanlarının  güvenini ilk haftadan sağlıyor.

Bizim amacımız işletmelerde balık tutmak değil, balık tutmayı öğretmektir.

İşletme çalışanları çalıştaylara aktif katılım sağlayıp bu sistemi benimseyerek, zamanla kendi başlarına da kaizen çalıştayı yapabilir hale gelir.

Böylece, sisteminin işletme kaynakları tarafından sürdürülmesi sağlanır.

Yalın Üretim Nedir
Yalın Üretim felsefesi
yalin üretim nedir

Yalın Dönüşüm Kazanımları

Yukarıda verilen maddi getirilerin yanında yalın dönüşümün doğrudan maddi olmayan çok önemli ilave getirileri de vardır. Çalışanlarınız da aşağıdaki önemli kazanımları sağlamış olur.

Çalışan Kazanımları:

Toyota Üretim Sisteminde genellikle birlikte kullanılan ve ortadan kaldırılması gereken Muda – Mura – Muri israf içeren uygulamaları toplu olarak ifade eden üç terim (3M olarak adlandırılır).

Yalın Üretim: Verimliliği Artırmanın ve İsrafı Azaltmanın Yolu

Günümüz rekabetçi iş dünyasında, verimliliği artırmak ve israfı minimize etmek her işletmenin önceliği haline gelmiştir. Bu hedeflere ulaşmanın en etkili yollarından biri de yalın üretim sistemini kurmak için  yalın üretim tekniklerini uygulamaktır. Peki, yalın üretim nedir ve işletmelere nasıl fayda sağlar?
Bu yazımızda, yalın üretim hakkında merak edilen detayları ele alacağız.

Yalın Üretim Teknikleri

Yalın üretim, üretim sürecindeki israfları azaltarak verimliliği artırmayı amaçlayan bir yönetim felsefesidir. Yalın üretim teknikleri, değer akış haritalama, 5S metodu, sürekli iyileştirme (Kaizen), SMED, TPM ve çekme sistemleri (Kanban) gibi çeşitli metotları içerir. Bu teknikler sayesinde, işletmeler üretim süreçlerini daha etkin hale getirebilir ve maliyetleri düşürebilir.

Yalın Üretim Sistemi

Yalın üretim sistemi, işletmelerin yalın üretim tekniklerini uygulayarak sürdürülebilir ve verimli bir üretim süreci oluşturmasına olanak tanır. Bu sistemler, müşteri taleplerine hızlı yanıt verme yeteneğini artırır ve üretim hatalarının önlenmesine yardımcı olur. Yalın üretim sistemi sayesinde, işletmeler hem iç süreçlerini optimize eder hem de müşteri memnuniyetini artırır.

Yalın Üretim Eğitimi

Yalın üretimi başarılı bir şekilde uygulayabilmek için, çalışanların bu konuda eğitilmesi önemlidir. Yalın üretim eğitimi, çalışanlara yalın üretim felsefesini, tekniklerini ve uygulama yöntemlerini öğretir. Bu eğitimler, çalışanların üretim süreçlerini daha verimli yönetmelerine ve sürekli iyileştirme kültürünü benimsemelerine yardımcı olur.

Yalın Üretim Danışmanlığı

Yalın üretim yolculuğuna çıkan işletmeler için yalın üretim danışmanlığı büyük bir destek sağlar. Yalın üretim danışmanları, işletmelere özel stratejiler geliştirerek yalın üretim tekniklerini en etkili şekilde uygulamalarına yardımcı olur. Danışmanlık hizmetleri, yalın üretim sistemlerinin kurulumu, eğitimlerin verilmesi ve sürekli iyileştirme süreçlerinin yönetilmesi gibi konuları kapsar.

YODA – Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi

Sanayi işletmeleri için verimlilik, sürdürülebilirlik ve rekabet gücü hedeflerine ulaşmanın yolu, yalın dönüşümden geçer. Aynı zamanda, başarılı bir dijital dönüşüm süreci için de yalın üretimde belirli bir olgunluk seviyesine ulaşmak kritik öneme sahiptir.
İşletmelerin yalın ve dijital dönüşüm yolculuklarında doğru adımları atabilmeleri için öncelikle mevcut durumlarını net bir şekilde görmeleri ve sağlam bir yol haritasına sahip olmaları gerekir.

Progim Yalın Dönüşüm ve Yazılım olarak, her ölçekteki ve sektördeki sanayi işletmeleri için Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi (YODA) uyguluyoruz. Bu analiz sonucunda, firmaya özel olarak hazırladığımız detaylı Yalın Olgunluk Değerlendirme Raporu (YODAR) ile yalın dönüşüm yolculuğunun temelini atıyoruz.

YODA, işletmenin üretimden yönetime, bilgi akışından kaynak kullanımına kadar tüm süreçlerini yalın üretim ilkeleri doğrultusunda değerlendirir; mevcut durumu ortaya koyar ve iyileştirme potansiyellerini belirler.

Bu analiz için, Progim’in kıdemli danışmanı işletmenizi 1 tam gün boyunca yerinde ziyaret eder. Üretim sahasını inceler, uygulamaları gözlemler ve ilgili ekiplerle yüz yüze görüşmeler gerçekleştirerek YODA sorularını uygular. Ardından, yoğun bir değerlendirme süreciyle YODAR raporu hazırlanır ve firmaya teslim edilir.

Uyguladığımız bu metodoloji, KOSGEB tarafından geliştirilen resmi YODA sistematiğine dayanmaktadır. Progim danışmanları, KOSGEB tarafından bu alanda yetkilendirilmiş ve sertifikalandırılmış uzmanlardır.

YODA

Bu analiz yalnızca KOSGEB desteklerinden yararlanmak için değil, aynı zamanda işletmenin yalınlaşma düzeyini görerek dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yatırımlarına sağlam bir temel oluşturmak için gereklidir. YODA, işletmenin temel süreçlerini sadeleştiren, standartlaştıran ve israfları azaltan etkili bir yol haritası sunar.

YODA Süreci Nasıl Uygulanır?

Değerlendirme Boyutları:  YODA, yalın üretim prensiplerinin temelini oluşturan altı ana kritik boyutu kapsar.

  • Üst yönetim katılımı,
  • Değer akış analizi,
  • Standardizasyon,
  • Çekme sistemleri,
  • Sürekli akış
  • Sürekli iyileştirme (Kaizen)

gibi konuları içerir.

KOSGEB Destek Oranları

KOSGEB, işletmelerin yalın üretim süreçlerini benimsemeleri ve geliştirmeleri amacıyla çeşitli destek programları sunmaktadır. Bu kapsamda, Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi (YODA) Hizmeti Desteği, işletmelerin mevcut durumlarını analiz ederek iyileştirme alanlarını belirlemelerine yardımcı olur.

Yalın Olgunluk Değerlendirme Analizi (YODA) Hizmeti Desteği:

  • Destek Oranı: %80
  • Destek Üst Limiti: 40.000 TL (Her bir YODA için 20.000 TL)
  • Destek Kapsamı: İşletmelerin yalın dönüşüm süreçlerinde ihtiyaç duydukları analiz hizmetleri

Yalın Üretim ve Dijital Dönüşüm

Günümüzde dijital dönüşüm, işletmelerin “yalın üretim” tekniklerini daha etkili bir şekilde uygulamalarına yardımcı olmaktadır. “Dijital dönüşüm”, verilerin anlık olarak takip edilmesi ve analiz edilmesi sayesinde, üretimdeki problemlerin tespiti ve iyileştirilmesi hususunda büyük kolaylık sağlar. Örneğin, “IoT (Nesnelerin İnterneti)” cihazları ve yapay zeka algoritmaları, üretim hattındaki darboğazları ve israfları hızlı bir şekilde tespit ederek verimliliği artırmaya yardımcı olur.

dijital dönüşüm ve yalın üretim

Yalın Üretim ve Sürdürülebilirlik

Yalın üretim, sadece verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada da önemli bir rol oynar. Yalın üretim teknikleri, kaynakların daha verimli kullanılmasını ve atıkların minimize edilmesini sağlar. Bu da hem çevresel etkilerin azaltılmasına hem de işletmelerin uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunur.

Yalın Üretim ve Çalışan Katılımı

“Yalın üretim”, çalışan katılımını ve iş birliğini teşvik eder. Kaizen ve 5S gibi teknikler, çalışanların sürekli iyileştirme süreçlerine aktif olarak katılmasını sağlar. Bu katılım, çalışanların motivasyonunu artırır ve işletme içindeki iş birliğini güçlendirir. Ayrıca, çalışanların kendi iş süreçlerinde iyileştirmeler yapmaları, genel verimliliği artırır.

Yalın Üretim ve Müşteri Memnuniyeti

Yalın üretim, müşteri memnuniyetini artırmanın anahtarıdır. Yalın üretim teknikleri sayesinde, işletmeler müşteri taleplerine daha hızlı ve esnek bir şekilde yanıt verebilir. Üretim süreçlerindeki hataların minimize edilmesi, ürün kalitesinin yükselmesine ve dolayısıyla müşteri memnuniyetinin artmasına katkıda bulunur.

Yalın Üretim ve Rekabet Avantajı

Yalın üretim, işletmelere önemli bir rekabet avantajı sağlar. Verimlilik artışı ve maliyetlerin düşürülmesi, işletmelerin piyasada daha rekabetçi fiyatlar sunmasına olanak tanır. Ayrıca, üretim süreçlerindeki esneklik ve hız, değişen piyasa koşullarına hızlı bir şekilde uyum sağlanmasına yardımcı olur.

Yalın Üretimin 5 İlkesi Nedir?

“Yalın üretim”, Toyota Üretim Sistemi’nden esinlenerek geliştirilmiş ve tüm dünyada benimsenmiş bir yönetim felsefesidir. Yalın üretimin beş temel ilkesi vardır: Değer, Değer Akışı, Akış, Çekme ve Mükemmellik. Bu ilkeler, işletmelerin üretim süreçlerini optimize etmelerine ve israfları minimize etmelerine yardımcı olur. İşte yalın üretimin beş ilkesi:

Yalın_Üretim_ilkeleri

1. Değer

Yalın üretimin ilk ilkesi ‘değer’dir.Müşteri ihtiyaçlarına uygun bir şekilde üretici tarafından yapılan, belli özelliklere sahip ürün ya da hizmettir. İşletmeler, müşterilerin gerçekten neye ihtiyaç duyduğunu ve ne için ödeme yapmaya istekli olduklarını anlamalıdır. Değerin doğru tanımlanması, işletmelerin gereksiz faaliyetleri ve israfları ortadan kaldırmasına yardımcı olur. Müşterinin bakış açısını benimseyerek, üretim süreçleri bu değerlere odaklanır ve müşteri memnuniyeti artırılır.

2. Değer Akışı

İkinci ilke olan değer akışı, ürün veya hizmetin hammaddeden son kullanıcıya ulaşana kadar geçtiği tüm adımları içerir. Bu adımların her biri, müşteriye değer katan veya katmayan faaliyetler olarak değerlendirilir. Değer akış haritalama yöntemi, israfların tespit edilmesini ve ortadan kaldırılmasını sağlar. Bu süreçte, gereksiz adımlar ve faaliyetler ortadan kaldırılarak, değer akışı optimize edilir. Böylece, üretim süreci daha verimli hale gelir ve maliyetler düşer.

3. Akış

Akış ilkesi, üretim sürecinin kesintisiz ve sürekli bir şekilde ilerlemesini ifade eder. Geleneksel üretim yöntemlerinde, işlerin belirli aşamalarda birikmesi ve duraklamalar yaşanması yaygındır. Yalın üretim, bu duraklamaları ortadan kaldırarak sürekli akışı hedefler. Üretim hattındaki darboğazlar ve beklemeler minimize edilerek, ürün veya hizmetin hızla ve sorunsuz bir şekilde müşteriye ulaşması sağlanır. Bu da, üretim sürelerini kısaltır ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verilmesini sağlar.

4. Çekme Sistemi

Dördüncü ilke olan çekme sistemi, müşteri taleplerine göre üretim yapmayı ifade eder. Geleneksel itme sistemlerinde, ürünler stoklanmak üzere üretilir ve sonrasında müşterilere sunulur. Ancak çekme sistemi, müşteri taleplerine dayalı olarak üretim yapar ve gereksiz stok birikimini önler.Bu sistemde, sonraki prosesler basit “Bilgi Paylaşım/İletişim” yöntemleri ile kendilerinden önceki proseslerden gerekli olan malzemeyi çekerler. Böylece, ihtiyaç neyse, ne zaman ihtiyaç duyuluyorsa o zaman üretilir.

5. Mükemmellik

Son ilke olan mükemmellik, sürekli iyileştirme ve mükemmele ulaşma çabasıdır. Yalın üretim, her zaman daha iyiye ulaşmayı hedefler. Bu ilke, işletmelerin sürekli olarak süreçlerini gözden geçirmesi ve iyileştirmeler yapması gerektiğini vurgular. Kaizen olarak bilinen bu sürekli iyileştirme felsefesi, tüm çalışanların katılımını teşvik eder. İşletmeler, mükemmellik ilkesini benimseyerek, verimliliklerini artırır, maliyetleri düşürür ve rekabet avantajı sağlar.